Anime, çizgi film değildir!
Zaten kanımda vardı anime sevgisi... Ama geçtiğimiz 4-5 ay içinde öyle bir hale geldi ki, artık TV'ye baktığım zamanlarında %80'i anime, %20'si de bilimum dizi izleyerek geçiyor. Ne kötü bir şeymiş canım 1MBit sınırsız internet :)
Seversiniz, veya sevmezsiniz o ayrı bir konu. Ama Anime'ler "koca gözlü, Japon'a benzemeyen Japon'ların olduğu, savaşan iki karakterin aralarındaki 3 metrelik mesafeyi koşarak 20 dakikada alabilme yeteneği olduğu çizgi filmler" değiller. Şey, tamam, bazı yönlerden öyle gözükebilir tam anlamıyla içine girmediğinizde. Ancak Japon'ların o zengin kültürlerini, derin ahlaki değerlerini, mitolojilerini içeren ve pek çoğu insanoğlunun varoluş sebeplerini kurcalayan bu "çizgi-film"ler, sadece Pokemon'la karşılaşıp da beğenmemiş olanları yakalarından çekip bir daha bırakmayabilir.
Peki nereden başlamalı? Açıkçası 1970'lerin başından beri gelişen ve olgunluğa ulaşmış bir sanat dalı Anime'ler ve "benim" diyen Animesever'in bile bilmediği yüzlercesi vardır. Benim gibi bir "wanna-be" ancak son yıllarda seyredip de beğendiklerini tavsiye edebilir ki, ben de tam onu yapmak üzereydim, üstüne geldiniz. Hatalarım varsa, anime üstadları kusuruma bakmasın.
Filmlerden:
Howl's Moving Castle: Bir film insana bu kadar mı iyi hissettirir kendini? Nerede rastlasam tekrar tekrar izlerim. Elleri öpülesi bir usta şu Miyazaki.
Princess Mononoke: Miyazaki üstaddan bir başka başyapıt.
Memories: Yeni başlayanlara anlamsız gelebilir ama, yine de izleyin :)
Ghost in the Shell: Bu üçünü izledikten sonra, bünye yavaş yavaş açılınca...
Ghost in the Shell 2 :O kadar kötü bir altyazıyla izlemiştim ki, bunu izlerken ben bile anlamadım, tekrar izlemekte fayda var :)
Spriggan: Çok iyi değil, ama konusu bizim için ilgi çekici hale getiriyor: Anime'nin yarısı Van'da, Nuh'un gemisinin etrafında ve içinde geçiyor.
Dizilerden:
Trigun: Bir ana karakter nasıl hem süper cool, hem de süper maymun olabilirmiş, Trigun'da görün.
Berserker: İçerdiği bazı temalar bünyeye oldukça ağır gelebilir ve bittiği yer yüzünden yapımcısının kulağını fazlaca çınlatabilirsiniz. Allah'tan hikaye Manga'sında uzun süredir devam ediyor
Naruto: 220 bölüm ve 3 filmiyle son yılların en uzun soluklu ve eğlenceli animesi. 160'lardan sonra başlayan "çakma bölümlerine" katlanmak zorunda olmak en kötü yanı.
Naruto Shippuden: Naruto'nun hikayesini devam ettiren ve hala yayınlanmakta olan Shippuden, hiç fena gitmiyor. O 55 tane rezil dolgu bölümden sonra ilaç gibi geldi. Not: Gaara'nın ailecek hastasıyız.
Bleach: Son yılların en eğlenceli anime'si, Naruto'nun yapımcılarından. 240 bölümdür hiç bozmadan devam ediyor. Bir kaptırırsanız (kim kaptırmayan görmedim henüz) her çarşambayı Utorrent başında iple çekersiniz.
Neon-Genesis Evangelion: Çoğuna göre "The Anime"dir. Hikaye klasik bir "dev robotlar, insanlığın düşmanı yaratıklara karşı" hikayesiymiş gibi başlar, ama 12. bölümden sonra öyle bir çığırından çıkar ki, inanmak zordur. Özellikle sonu dillere destandır. 2-3 kez izlememe rağmen tam olarak anlamış değilimdir sonunu.
Death Note: Ah, işte bu bambaşka bir şey. Hayatımda izlediğim en zekice yazılmış sahnelere sahip şey TV'de izlediğim. Buna filmler, bilimum diziler de dahil. Japon mitinde geçen Shinigami (ölüm meleği)'lerden birinin defteri "yanlışlıkla" eline geçer süper zeki, 17 yaşında bir öğrencinin. Bu "ölüm defteri"nin özelliği, içine ismi yazılan kişinin 40 saniye sonra kalp krizinden ölmesidir. Eğer ölüm zamanı ve ölümün şeklinin detayları girilirse, kişinin daha farklı şekillerde ölmesinin de zemininin hazırlamaktadır. Velhasıl, adı "Light" olan bizim öğrenci, kısa sürede bu defterle dünyayı daha iyi bir yer haline getirebileceğini düşünmeye başlar. Dünya medyasında ve internette adı ve resmi çıkan tüm cani ve suçluların isimlerini girmeye başlar deftere.
Kısa zamanda yüzlerce suçlu sapır sapır ölünce, polis birşeyler olduğunu anlar. İnterpol bizimkinin peşine dünyanın en zeki dedektifini takar. Hiç kimsenin yüzünü görmediği ve ismini bilmediği dedektif, sadece "L" olarak bilinmektedir. L, en az bizim Light kadar zeki bir karakterdir. Ve aralarında öyle bir zeka çatışması başlar ki, ekran karşısında biz zavallı orta zekalara, "eaa... ne oldu ki şimdi, geri sarak da tekrar izleyek şurayı" demek düşer.
Anladığınız üzere şu anda Death Note'u izlemekte ve hastası olmuş durumdayım. Bu başlığı yazmamdaki en büyük sebep de bunu sizlerle paylaşmak isteyişimdir. "Ne olacak, koca gözlü karakterler var sadece" der geçerseniz, siz bilirsiniz.
Seversiniz, veya sevmezsiniz o ayrı bir konu. Ama Anime'ler "koca gözlü, Japon'a benzemeyen Japon'ların olduğu, savaşan iki karakterin aralarındaki 3 metrelik mesafeyi koşarak 20 dakikada alabilme yeteneği olduğu çizgi filmler" değiller. Şey, tamam, bazı yönlerden öyle gözükebilir tam anlamıyla içine girmediğinizde. Ancak Japon'ların o zengin kültürlerini, derin ahlaki değerlerini, mitolojilerini içeren ve pek çoğu insanoğlunun varoluş sebeplerini kurcalayan bu "çizgi-film"ler, sadece Pokemon'la karşılaşıp da beğenmemiş olanları yakalarından çekip bir daha bırakmayabilir.
Peki nereden başlamalı? Açıkçası 1970'lerin başından beri gelişen ve olgunluğa ulaşmış bir sanat dalı Anime'ler ve "benim" diyen Animesever'in bile bilmediği yüzlercesi vardır. Benim gibi bir "wanna-be" ancak son yıllarda seyredip de beğendiklerini tavsiye edebilir ki, ben de tam onu yapmak üzereydim, üstüne geldiniz. Hatalarım varsa, anime üstadları kusuruma bakmasın.
Filmlerden:
Howl's Moving Castle: Bir film insana bu kadar mı iyi hissettirir kendini? Nerede rastlasam tekrar tekrar izlerim. Elleri öpülesi bir usta şu Miyazaki.
Princess Mononoke: Miyazaki üstaddan bir başka başyapıt.
Memories: Yeni başlayanlara anlamsız gelebilir ama, yine de izleyin :)
Ghost in the Shell: Bu üçünü izledikten sonra, bünye yavaş yavaş açılınca...
Ghost in the Shell 2 :O kadar kötü bir altyazıyla izlemiştim ki, bunu izlerken ben bile anlamadım, tekrar izlemekte fayda var :)
Spriggan: Çok iyi değil, ama konusu bizim için ilgi çekici hale getiriyor: Anime'nin yarısı Van'da, Nuh'un gemisinin etrafında ve içinde geçiyor.
Dizilerden:
Trigun: Bir ana karakter nasıl hem süper cool, hem de süper maymun olabilirmiş, Trigun'da görün.
Berserker: İçerdiği bazı temalar bünyeye oldukça ağır gelebilir ve bittiği yer yüzünden yapımcısının kulağını fazlaca çınlatabilirsiniz. Allah'tan hikaye Manga'sında uzun süredir devam ediyor
Naruto: 220 bölüm ve 3 filmiyle son yılların en uzun soluklu ve eğlenceli animesi. 160'lardan sonra başlayan "çakma bölümlerine" katlanmak zorunda olmak en kötü yanı.
Naruto Shippuden: Naruto'nun hikayesini devam ettiren ve hala yayınlanmakta olan Shippuden, hiç fena gitmiyor. O 55 tane rezil dolgu bölümden sonra ilaç gibi geldi. Not: Gaara'nın ailecek hastasıyız.
Bleach: Son yılların en eğlenceli anime'si, Naruto'nun yapımcılarından. 240 bölümdür hiç bozmadan devam ediyor. Bir kaptırırsanız (kim kaptırmayan görmedim henüz) her çarşambayı Utorrent başında iple çekersiniz.
Neon-Genesis Evangelion: Çoğuna göre "The Anime"dir. Hikaye klasik bir "dev robotlar, insanlığın düşmanı yaratıklara karşı" hikayesiymiş gibi başlar, ama 12. bölümden sonra öyle bir çığırından çıkar ki, inanmak zordur. Özellikle sonu dillere destandır. 2-3 kez izlememe rağmen tam olarak anlamış değilimdir sonunu.
Death Note: Ah, işte bu bambaşka bir şey. Hayatımda izlediğim en zekice yazılmış sahnelere sahip şey TV'de izlediğim. Buna filmler, bilimum diziler de dahil. Japon mitinde geçen Shinigami (ölüm meleği)'lerden birinin defteri "yanlışlıkla" eline geçer süper zeki, 17 yaşında bir öğrencinin. Bu "ölüm defteri"nin özelliği, içine ismi yazılan kişinin 40 saniye sonra kalp krizinden ölmesidir. Eğer ölüm zamanı ve ölümün şeklinin detayları girilirse, kişinin daha farklı şekillerde ölmesinin de zemininin hazırlamaktadır. Velhasıl, adı "Light" olan bizim öğrenci, kısa sürede bu defterle dünyayı daha iyi bir yer haline getirebileceğini düşünmeye başlar. Dünya medyasında ve internette adı ve resmi çıkan tüm cani ve suçluların isimlerini girmeye başlar deftere.
Kısa zamanda yüzlerce suçlu sapır sapır ölünce, polis birşeyler olduğunu anlar. İnterpol bizimkinin peşine dünyanın en zeki dedektifini takar. Hiç kimsenin yüzünü görmediği ve ismini bilmediği dedektif, sadece "L" olarak bilinmektedir. L, en az bizim Light kadar zeki bir karakterdir. Ve aralarında öyle bir zeka çatışması başlar ki, ekran karşısında biz zavallı orta zekalara, "eaa... ne oldu ki şimdi, geri sarak da tekrar izleyek şurayı" demek düşer.
Anladığınız üzere şu anda Death Note'u izlemekte ve hastası olmuş durumdayım. Bu başlığı yazmamdaki en büyük sebep de bunu sizlerle paylaşmak isteyişimdir. "Ne olacak, koca gözlü karakterler var sadece" der geçerseniz, siz bilirsiniz.
Yorumlar
interneti sınırsız mı yapsak uff,
bakalım, artık
iyi animler, sayın izleyiciler
sharkyy :)
FMA'yı izledim, listeye girmeyi unutmuşum. Nedense pek sevmemiştim ben.
>kısaveacısız
Bebop'ı hep duyarım, bir türlü nasip olmadı izlemek. Aklımda.
>niyo
Anime'leri sağlıklı torrent sitelerinden (mesela demonoid.com) indirebilirsin. Ancak bunlara İngilizce altyazı gömülü olarak geldiğinden, onun üstüne Türkçe altyazı nereden bulunur bilgim yok.
Ayrıca araya anime sıkıştırıp site ve forum ne zaman açılacak sorusundan kaçamazsınız :D:D:D
-DreameR-
Death Note'u merak ettim şimdi. Konusu gerçekten de ilginçmiş.
Bilim kurgu olarak önerebileceğiniz animeler var mı?
Çok fazla anime izleyen birisi değilim aslında. Son zamanlarda izlemeye başladım ben de. Bir şu Neon Genesis Evangelion'u merak ediyorum çok fazla. Çünkü bir çok animeseverin FMA ile birlikte en çok sevdiği anime NGE.
Death Note'u izledim, açıkçası beğendiğim bir iki sahne vardı, gerisi sıktı beni.
Berserk... Gatts... Röar!
Ha, bu arada FMA rulz. Değil mi Eren? :P
FMA'yı sevmeyen biri var burada dediler, koştum geldim. Aa, Sinan Abi imiş hem de, tüü. O halde Oyungezer'in ilk sayısının kapağına transmutation circle koyma planlarım da suya düştü demektir.
büyük anime tarikatı(biri yanınızda olabilir)
Animeler ölümcül mü? gibi başlıklarda görürsünüz beni:D
bir de abi sorması ayıp yenge de mi izliyor yoksa sen TV'yi mi ele geçiriyosun?:P
Zımbılik
Magicknight Rayearth-Sihirli Şövalyeler
Vaktinde BRT'de iki sezonu da verilmiştir inanılmaz açılış ve kapanış introsuna ve soundtrack'ine sahiptir. Belkide en iyi müzikler bu animededir.
Rose of Versailles-Leydi Oskar
Fransız devrimi döneminde yaşamış babasının takıntısı sonucu bir erkek çocuğu gibi büyütülmüş karakterleri hayali pek çok olay örgüsü yaşanmış gerçek hikayeler üzerine dayanan Oscar François de Jarjei nin trajik hayat hikayesini anlatan 79 yapımı bir anime. Mangası daha da eskilere dayanmaktadır.Açılış ve kapanış jeneriğindeki müzikler eşsizdir.
Space Advanture Cobra-Kobra
İşte! herkes küçükken he-man ninja kaplumbağa iken ben kobra idim.82 yapımı bu anime aksiyon/erotizm/komedi öğeleri taşımakta. Esas oğlanımızın sol kolu sayko silahı denilen bir silahtı başından sonuna kadar mükemmel bir anime.Heleki rugbi ve beyzbol un harmanı bir oyun oynanıyordu son bölümlere doğru off off:D
Aklıma şimdilik bu üçü gelmekte
Elfen Lied'e de göz atmanızı öneririm. Nyuu rulz :P
1- Bunlar ANİME midir?(öyleyse hatırlıyor musunuz ve yorumlarınız neler? :P)
2-Bahsettiğim ikinci 'çizgi film'in adı nedir? İyi günler. :D ;)
Net Tv gibi internetten tv izleme programlarıyla tüm dünya kanallarını izlerim. Japon ve Çin kanalları akşam 6-7 arası ve gece 2-3 gibi anime veriyor.
Dizi :
"Cowboy Bebop" ("The Anime")
"Samurai Champloo"
"Ergo Proxy"
"Rurouni Kenshin" (Sonradan yapılan ovaları tavsiye etmem, onlar Kenshin tarzına uymayan şeyler. Ama kendi çaplarında başarılı sayılırlar)
"The Vision Of Escaflowne"
"Space Adventure Cobra" (Küçüklüğümde televizyon ekranlarına geldiğine şahit olmuştum oradan aklımda kalmış tüm bölümlerini indirip izledim. Bulması oldukça zordur.)
"Ghost In The Shell Stand Alone Comlex 1st & 2nd GiG"
"FLCL" (İlginç şekilde kaçık bir anime ama izlemesi zevkli)
"Serial Experiments Lain" (Rahatsız edici :))
"Texhnolyze" (Rahatsız edici bir anime daha)
"Elfen Lied"
"The Third"
"GunGrave" (Oyunundan adapte edilmiş ama sağlam bir çalışma)
"BubbleGum Crisis" (Power armor giymiş hatunlar için izlediğimi itiraf ediyorum :P)
"Solty Rei"
"Noir"
"Juuousei (jyu oh sei)"
"Planetes" (Gelecekte astronotların yörüngedeki atıkları toplamasını işleyen değişik bir çalışma)
"Armitage 3" (hatunu için izlediğim başka bir anime :P)
Film :
"Paprika"
"Grave Of the Fireflies"
"Toki wo kakeru shôjo (The Girl Who Leapt Through Time)"
Şimdilik aklıma gelenler bu kadar. Listelediğim Anime' ler genel olarak karanlık, kopan kolların bacakların havada uçuştuğu ya da konusunun derin olduğu, anti-pokemon tarzı Anime' lerdir.
SİNİRMANGA
Çikoyu ve o diğerini ben de hatırlıyorum ve ikisi de bence süper çizgi film ya da anime hangisiyse idi.
diğerinin ismi K ile başlıyordu ama neydi yani dilimin ucunda ama çıkaramıyorum.böyle bir bilinen isimdi hatta
Zımbılik
Death note.
Yeni mi başladın, yoksa izlemiş miydin?
Evet Detective Conan mış. (:
owa sephiroth rulez efenim
VampireHunter D gördümde aklıma Alucard geldi :D
Hellsing öneririm izle iyi animedir, şu aylarda Ova bölümleri de yayınlanıyor
Death Note'un -sanırım- iki filmi çekildi, bir üçüncüsü çekilecek. Ve evet, hikaye değişik.
Bu arada; Neon-Genesis'i izleyemedim ya, yanarım da ona yanarım. Eah, dizi izleme özürlüyüm sanırım :S
Burçak Özol
Samurai Champloo' yu izlememis olmakla birlikte ondan esinlendiği söylentileri ortalarda dolasan bir "Afro Samurai" durumu var.
Burada ismi gecmemis; artık ya taze , ham olduğundan, ya da benim sınırsız hayalgücümün tasvir edemediği baska baska sebeplerden...
Evet Afro Samurai izlenmelidir. Zorla herkeslere izletilmelidir.
Tarzıyla, çizim kalitesiyle, anlatım dili, sınırlı (animenin en zayıf noktası)bütçe ve zaman olanaksızıklarıyla ödün verilmiş her zaaf burada kapatılmış.
Sansima bana en yakin olan dvd kutuphanesinde en son cikanlari bile var. Hayao Miyazaki'nin sanatlari ve son gunlerde, kendi oglunun yarattigi film, her zaman kalbimde bir yer tutacak, Bundan baska, Haibane Renmei en cok sevdiklerimden biri.
Dizilerden o kadar cok ve o kadar uzun zaman once izledimki, seyretmeye baslayinca, yanliz hangisi ve nerede kaldigimi hatirliyorum.
Gerci Hayao Miyazake'nin hayati hakkinda bir kitap okumustum, ozel hayatinin, sanatsal yonlendirmseini.
Sizin ifade ettiginiz ziplamali senaryolar, ve gozlerin bir bayanin yaninda falan donmedolap gibi donme senaryolari, bizim kulturumuzdeki gibi, utanc icin kizarmis yanaklar falan, tabiki onlarin kulturunde gorulen bir sanat medyumu.
Bence cok sirin, ve ayni eski turk kulturumuze benzeyen, ve bunu birakmak istememyen bir kulture bakiyoruz.
sinan abi,
benim top10 anime listem ^^
1.Samurai Champloo (26 ep.)
2.History's Strongest Disciple Kenichi(aka Kenichi) (50 ep. + yeni sezon 2009'da )
3.GunGrave (26 ep.)
4.Full Metal Alchemist(51 ep.+movie)
5.Death Note (37 ep.)
6.Vampire Hunter D (movie)
7.Final Fantasy - Advent Children(movie)
8.Afro Samurai(5 ep.)
9.Mushi-shi (26 ep.)
10.Trigun (26 ep.)
ehh sana indirecek bi ton malzeme çıktı ,kolay gelsin ^^
keşke devam etseydi...
keşke, keşke, keşkeeeeeeeee... :(
Ayrıca bleach ve narutoyu çok sevdiyseniz;
Darker Than Black
D.Gray-Man
e de bi göz atmanızda fayda var.
en son alphonsenin(doğrı yazdığımdan emin değilim) kafasını kendisi gibi biri mi ne karıştırıyordu.anıların sahte oldığın kişi değilsin.swamp thingten almışlar sanırsam burayı heralde ::D.bu kadar önemli bir kısmı bbasit cümlelerle geçmelerine üzülmüştüm. animesi varsa bakmam heralde.
belki yazılan animelere bir ara bakarım ama ne zaman :Zzzz