Kayıtlar

Eylül, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni sloganımız ne olsun?

Bir derginin ismi kadar, isminin üstünde bulunan sloganı da önemlidir. Bayide görenlerin derginin tonunu ve içeriğini anlayacakları bir slogan olmalı. Çarpıcı, akılda kalıcı ve etkileyici olmalı. Ve bu kararı vermek için, uzun süre düşünmeli. Şu ana kadarki koşturmacamız içinde, bu sloganı düşünecek vaktimiz olmadı ne yazık ki. Ama bir noktada kafa yormamız gerekecekti ve sizlerden o noktada bize yardım istiyoruz. Tavsiye ettiğiniz isimlerle, bizim düşündüğümüz ismi değiştirdiniz. Şimdi de yeni dergimiz Oyungezer 'in sloganı için bir beyin fırtınası bekliyoruz sizden. Haydi bakalım, nasıl fikirler çıkacak sizlerden Not: "Derginin sloganı da ne ola ki?" diyorsanız, Level'ın sloganı, logonun üstünde yazan "Türkiye'nin en çok satan oyun dergisi" idi.

Haftanın zaman katili: Jets'n'Guns

Resim
Sabah sabah Fabuloso! Hızlı bir update yapayım dedim derginin durumuyla ilgili de (saat: 04:56) Web sitesi ve forum: Yapım aşamasında. Dergi: az sayıda kanuni işlem kaldı. Kesemize uygun matbaa ve kağıt bulmak tahmin ettiğimizden zormuş! (Mani, mani, manniiii! diye dolaşıyorlar da ortalıkta :) *** Evet, update bu kadar. Gelelim bu haftanın zaman katiline: Son 1 aydır MoH: Airborne ve Bioshock gibi güzeller arasında "ehi mehi" diye gidip gelirken, bir ufaklık da zamanımı çalıyordu: Jets and Guns. Gold Edition'ı da piyasaya çıkan bu "indie" yapım oyun, bana Amiga zamanlarından beri hasret kaldığım bir tadı yaşattı: Kaliteli, her öldüğünüzde sinirden masayı yumrukladığınız bir shoot'em'up oynamayı. Jets'n'Guns, yeni jenerasyonun " abaooov bu neymiş ?!" diyerek kaçtığı (başka şeyler söyleyerek de kaçıyor olabilirler, kuşak farkından ben bilemem) soldan sağa uçarak önünüze geleni vurduğunuz klasik bir shoot'em'up. Ama benzeri hemen

Anime, çizgi film değildir!

Resim
Zaten kanımda vardı anime sevgisi... Ama geçtiğimiz 4-5 ay içinde öyle bir hale geldi ki, artık TV'ye baktığım zamanlarında %80'i anime, %20'si de bilimum dizi izleyerek geçiyor. Ne kötü bir şeymiş canım 1MBit sınırsız internet :) Seversiniz, veya sevmezsiniz o ayrı bir konu. Ama Anime'ler "koca gözlü, Japon'a benzemeyen Japon'ların olduğu, savaşan iki karakterin aralarındaki 3 metrelik mesafeyi koşarak 20 dakikada alabilme yeteneği olduğu çizgi filmler" değiller. Şey, tamam, bazı yönlerden öyle gözükebilir tam anlamıyla içine girmediğinizde. Ancak Japon'ların o zengin kültürlerini, derin ahlaki değerlerini, mitolojilerini içeren ve pek çoğu insanoğlunun varoluş sebeplerini kurcalayan bu "çizgi-film"ler, sadece Pokemon'la karşılaşıp da beğenmemiş olanları yakalarından çekip bir daha bırakmayabilir. Peki nereden başlamalı? Açıkçası 1970'lerin başından beri gelişen ve olgunluğa ulaşmış bir sanat dalı Anime'ler ve "benim&quo

Gezmeye çıkıyoruz...

Resim
...hep birlikte... ...Allah yolumuzu açık etsin!

Lütfen yapmayın...

Sevgili arkadaşlar, bazılarınızın forumlarda ve mesajlarda Level'da kalan arkadaşlarımıza yönelik rencide edici yazılar yazıldığını görüyorum. Lütfen bunu yapmayın. Bizler nasıl ekonomik olarak zorluk çekiyorsak ve geleceğimizden endişe duyuyorsak, onlar da manevi olarak çok zorluk çekiyorlar yeni yönetim ve büyük şirket içine entegre olma konusunda ve benzer bir endişeyi paylaşıyorlar... Dergi aleyhine gelecek eleştirilerin, üst yönetimden nasıl tepki alabileceğinden korktuklarından biraz sert ve politik davranıyorlar. Onlar hala arkadaşımız... Kendilerine bir şans verildi ve bu şansı en iyi şekilde kullanmak istiyorlar. Sizden ricam, lütfen Level'da kalan, 10 yıllık bir emek birikimini ayakta tutmak için çalışan arkadaşlarımızı kırıcı bir şey yapmamanızdır. Özellikle de Rocko'yu. Yıllarca hiçbir karşılık beklemeden forumlara ve dergiye emek sarf etti Şefik. Bizim ayrılışımız sürecinde yaptığı bazı şeyler yanlış olabilir, ama unutmayın ki sonuçta bir iş yapıyoruz. Duygusal

İlk 11

Eh, 240 mesajı kaldıramıyor tabii Blooger'ın mesaj penceresi... İsim tavsiyesinde bulunan herkese çok teşekkür ediyorum arkadaşlar. Gerçekten güzel isimler vardı, hatta o kadar güzel öneriler vardı ki, üstünde karar kıldığımız ismi değiştirdik :) Ama artık isim sabitlendi, gelecek hafta sonuna doğru açıklayacağız inşallah. Son birkaç gündür bloglarımızda bizden yana aktivite olmamasının sebebi, dergi kurmak için 36 yere 190 çeşit (rakamlar kesin olmayabilir .) resmi belge yetiştirmek gerektiğinden birkaç ayrı koldan çalışıyor olmamız. Herkes "zor olacak, zor olacak yeni dergi kurmak, deli misiniz?" dese de, inatla yolumuza devam ediyoruz. Bakalım, Allah'tan hayırlısı. *** Peki bu post'un başlığı neden "İlk 11"? Çünkü bu saat itibariyle yeni dergiye baş koyan herkes kesinleşti. Yeni derginin yazarları: Ben (hadi ya?) Berkant Akarcan Erce Güven Erdem Madaralı Eren Okka Eser Güven Göker Nurbeyler Göktuğ Yüksel Güven Çatak Jesuskane MegaEmin Mehmet Kentel Ol

Yeni dergimizin ismi

Level'dan ayrılıp yeni bir dergi kurma aşamasında bize destek sözü veren / vermeyen herkese teşekkür ediyorum. Şu anda çalışmalarımız devam ediyor, ama herşeye sıfırdan başladığımız için beklediğimizden uzun sürüyor (mobilya, taşınma, ofis bulma vs.). Bu noktada sizden iki ufak ricam var: Birincisi, bizlerin yeni, çok daha dinamik, Türk oyuncusuyla içiçe bir ruh taşıyan ve Türkiye'deki oyun sektörünün gelişmesinde çok daha aktif rol oynayacak bir dergi çalışması içinde olduğumuzu, tanıdığınız ve oyunla ilgisi olan her kese, her web sitesine, her foruma duyurmanız. Dergimizin ayakta kalıp kalmayacağını ilk üç sayısının satışı belirleyecek çünkü ve en büyük sorunumuz, tanıtım ve efektif bir dağıtım. Dağıtım işini bize bırakın, tanıtım konusunda yardımlarınızı bekliyoruz ama :) İkincisi de, yeni dergimizin ismi. Şu anda aklımızda aday isimler var (ismi kesinleştirmeden ne olduklarını sormayın, söylemeyeceğiz), ancak bu noktada sizlerden de tavsiye almak istiyoruz. Yeni, dinamik ve

Bioshock ve mahzunları

Dün akşam son Level'ımı aldım da, bu ay yazdığım Bioshock yazısının, ayın 14'ünde aldığım Level'ın satış haberinin şokunun etkisinde yazıldığından bolca tashih ve anlam hatasıyla dolu olduğunu gördüm. Bunun için sizden af diliyorum, takdir edersiniz ki beynimle klavyem arasındaki iletişim ayın son iki haftasına kadar bayağı bir kopuktu :) Bir diğer büyük hata ise, Mehmet'in aylardır büyük bir hevesle yazmak istediği "Oyunlarda Anlam Arayışları" makalesinin altında Serpil'in isminin çıkmış olması. Hayır efendim, o yazı her yönüyle Mehmet Kentel'e aittir. Adamın dergideki ilk yazısının altına da başkasının ismini atmıştım zaten, bakalım beni nasıl affedecek.